ARAB HEALTH & MEDLAB 2022 Ardından Gözlemler ve Değerlendirmeler

         Medikal sektötün en önemli buluşmalarından biri olan Arab Health & Medlab 2022 24-28 Ocak tarihlerinde fiziki fuar şekinde Dubai’de gerçekleşti. Fuar ile ilgili kısa bilgiler, gözlemlediğim eğilimler ve yenilikler ile ilgili değerlendirmeler...

Dr. Sevgi Salman Ünver

8  Şubat 2022

  Medikal sektörün en önemli buluşmalarından biri olan Arab Health & Medlab 2022 24-28 Ocak tarihlerinde fiziki fuar şekinde Dubai’de gerçekleşti. Bu fuar ile ilgili kısa bilgileri, gözlemlediğim eğilimler ve yenilikler ile ilgili değerlendirmelerimi bu yazımda bulabilirsiniz.

• Yaklaşık 56.000 katılımcıya 3.600 firmanın standlarından ürünlerini tanıttığı bu fuar, pandemic koşullarına ragmen oldukça yoğun ve kapsamlı bir organizasyondu.
• Gelecekte de uygulamaları artacak olan olan uzun süreli- ‘Hibrid’ fuar konseptinin iyi bir örneği idi. Fuar aslında 5 Ocak’ta dijital olarak başladı. 24-28 Ocak’ta fiziki fuar ardından 28 Şubat’a kadar fuar dijital olarak devam ediyor. İyi hazırlanmış bir dijital uygulama ile hala firmalar ve kişiler arası iletişim ve etkileşim sürüyor.
• Fuar temelde iki bölümden oluşuyor: Medikal cihaz, hastane sistemleri ve genel sağlık uygulamaları olduğu Arab Health bölümü ile ‘Laboratuvar sistemleri ve diagnostik ürünlerinin olduğu Medlab bölümü.
• Medlab tarafında iki yılı aşkın süredir mücadele ettiğimiz Covid 19 pandemisine yönelik geliştirilen ürün ve çözümlerin ağırlığı oldukça dikkat çekici idi.
• Firmaların büyük bir çoğunda Sars-Cov-2 virüsü ve varyantlarının hızlı ve doğru tespitine yönelik cihaz ve kitler bulunmaktaydı.
• Pandemi sürecindeki özellikle PCR ve hızlı kit geliştirme teklnolojilerindeki değişimler etkileyiciydi. PCR için daha küçük, daha hızlı ve doğruluğu yüksek ürünlerin geliştirilmesinde adeta bir yarışa girilmiş görünüyor. Özellikle kişiye özel, ev kullanımına uygun, 30-45 dk da tekli örneği çalışabilen, neredeyse cep telefonu büyüklüğündeki ‘yeni nesil PCR sistemi’ çok etkileyiciydi. Pandeminin sonraki süreçlerinde kişisel kontrol ve önlemler önem kazanacak. Bu tür ev kullanımına uygun, küçük ve yüksek doğruluktaki sistemler ile kişi herhangi bir semptom hissettiğinde ya da kalabalık bir toplantı öncesinde kendi evinde, kahvaltısını yaparken bir taraftan da PCR ile testini yapabilir. Eğer testi negatif ise iş ve sosyal hayatına devam ederken, pozitif çıktığında ise hızla izolasyona girer ve çevresindekileri koruyabilir.

• Bu ve benzeri sistemleri ileride kişisel bakım ve hijyen ürünlerinin arasında yerini alması mümkün.
• Diğer yandan pandemi sürecinin yönetiminde son dönemde kullanımı artan hızlı antijen testlerinin çeşitliliği ve farklı üst solumun yolu virüsleri ile kombine olarak geliştirilen versiyonları dikkat çekici idi. Covid 19 yanı sıra Grip (Influenza A/B), RSV ve benzeri virüsleri tek bir test ile ayırıcı tanılamayı mümkün kılan hızlı antijen testleri büyük kolaylık sağlayacak gibi görünüyor.

• Covid 19 sürecinde laboratuvar tarafındaki inovasyonun daha çok pandemi kontrolü ve yönetimine yönelik olmakla birlikte, pandemi sonrasında farklı alanlardaki uygulamaları ile önemli bir dönüşüm oluşturacağını düşünüyorum.
• Bunlarla birlikte Covid 19 pandemisine yoğunlaşan laboratuvar sektöründe diğer alanlar için ciddi bir inovasyon ihtiyacı göze çarpıyor. Önümüzdeki dönemde bu alanda önemli bir yenilik dalgasının oluşacağını tahmin ediyorum.

• Arab Health tarafında yine Covid 19 pandemi sürecinin ihtiyaçlarına yönelik ürün ve çözümler dikkat çekiyordu. Dijital dönüşüm çözümleri ile hastaneden çok evde sağlık takibi, küçülen ve bireysel kullanıma uygun hale getirilen hastane sistemleri ile kişilere evde sağlık hizmeti sunmak daha yaygınlaşacak gibi görünüyor.
• Sağlıkta dijital dönüşüm ve yazılım teknolojileri çok hızla büyüyor. Türkiye’den girişimcilerin bu alanlardaki etkinliğinin artması önemli olacaktır.

Tüm cihaz ve sarflarda küçük, işlevsel, ergonomik ve kolay kullanımlı olmaya doğru evrilmeye çalışıldığı ve sürdürülebilirliğin artık bir zorunluluk olarak görülmeye başlandığını gözlemledim.

• Diğer en önemli trend ise ‘kişiye özgü’ sağlık uygulamaları idi. Sağlığı korumaya dair kişiye özgü testlerden, kişiye özgü giyilebilir aygıtlara, evde kullanılabilir cihazlara ve suplementlere kadar tüm ürünler kişiye özgü sağlığı öncelik olarak alıyor.
• Yine genel biyolojik verisi ve sağlık verisinin toplanması, işlenmesi ve sunulması yazılım teknolojileri ile ürüne dönüştürülmesi eğilimi önemliydi.

 Bir çok ülke desteklediği firmalarla birlikte özel ‘ülke alanları’ oluşturmuştu. Çin, ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya alanları oldukça büyüktü. Türkiye de bir grup firma ile birlikte yer alıyordu. Türkiye için çeşitli alanlarda reklam ve görünürlük faliyetleri yapılmıştı:

İhracatçılar Birliği (IKMIB)’da ülkemizin ihracat potansiyelini desteklemek için fuarda yer aldı:

  Mevcut koşullarda ülkemizdeki üretim faliyetlerinini arttırmak ve ihracat fırsatları oluşturmak çok büyük önem taşıyor. Katma değeri yüksek alanlarda yenilik oluşturmak ve ülkemizi bir üretim üssüne dönüştürmek için daha fazla gayret içinde olunması çok önemli.

Dubai’de yaşam ve çalışma hayatı:

  Dubai uluslararası yetkin iş gücünü iyi çalışma şartları ile çeken bir bölge. Ülkelerinde yüksek performansı ile dikkat çeken kişilerin seçildiği, yüksek verimlilik odağı ile çalışmak üzere işe alındığı (ya da sponsor olunduğu) bir sistem var. Neredeyse tüm çalışanlar aslında bu ülkede yabancı statüsünde çalışıyor. Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı olmak neredeyse imkansız. Çalışanlar bir işte çalıştıkları yani sponsorları olduğu sürece bu ülkede kalabiliyorlar. Genelde 1 ya da 2 yıllık sözleşmelerle çalışan kişilerin iş akdi sona erdiğinde en geç 30-60 gün içerisinde ülkeden çıkması gerekiyor. Bu nedenle ciddi bir iş motivasyonu ve rekabetçi ortam olduğu söyleniyor. Sağlık sisteminin %95’ten fazlası özel sağlık sigortasına dayanıyor. Yine okullarında da büyük bir kısmı özel sektör tarafından işletiliyor. Dubai’de iş veren genellikle tüm ya da kısmı sağlık ve eğitim giderlerini karşılıyor.

  Dubai’de çalışan arkadaşlarımdan aldığım tavsiyeleri çalışmak üzere Dubai’ye gitmeyi düşünenlere iletmek isterim. İş sözleşmelerini çok iyi incelesinler. En az 2 yıllık sözleşme yapmaları ve yan haklar konusunda dikkatli olmalarıdır. Sağlık, okul ve barınmayı şirket desteği ile almak önemli. Zira Dubai bu açılardan oldukça yüksek maliyetleri olan bir şehir. Ülkemizden Dubai’ye iş nedeni ile gelmiş ve önemli pozisyonlarda başarı ile çalışan arkadaşlarımı görmekten ayrıca mutlu oldum.

Dubai’de inşaat sektörünün çok büyük bir faliyet içinde olduğunu görebilirsiniz. Dünyanın en büyük binası Burj Kalifa gibi bir çok yüksek katlı bina yapılmış ve yapılmaya devam ediyor.

  Bembeyaz kumları ve turkuaz rengi ile çok güzel kumsalları ve denizi olması yanı sıra birçok yapay göl ve kanallar da oluşturulmuş. Bizler gibi doğal güzelliklere bol ülkelerden gelenleri çok cezbetmese de Dubai’nin genel yapısına uygun yapılmış bu alanlar. Dubai’de genel ekonomik düzeyin yüksekliği ile paralel olarak tüm alanlarda ‘lüks’ mekanlar ve ürünler dikkat çekiyor.

  Dubai’nin kalabalık bölgelerinde Türk Restaurant ve Caféler bulunuyor. Türk müziğinin çaldığı ve Türk yemeklerimizin servis edildiği bu mekanlara ilginin yüksek olduğunu gözlemledim. Binlerce kilometer uzakta cam bardakta çay içmek ayrı bir keyifti.

  Son olarak, Dubai’de yaşayan birçok kişinin Türk dizilerini çok yakından takip ettiklerini ve Türkiye’yi bu dizilerle daha çok sevdiklerini gözlemledim. Bazı gençlerin Türkçemizi bu diziler sayesinde anlayıp, rahatlıkla konuşabildiğini görmek de güzel bir sürprizdi. Film ve dizi sektöründeki ihracat başarısının Medikal sektörde de gerçekleşmesi için el birliği ile çalışmanın tam da sırası diye düşünüyorum.